Dostum bak açık açık söyleyeyim, Fruit Party deyince aklıma ilk gelen şey: yazlıkta masa başında oynanan meyve partisi oyunu. Renkli mi renkli, şekil mi şekil… Ama sonra açtım Slotter’dan, girdim oyuna. Abi bu ne tatlılık, bu ne kazanç!
Şeftali, çilek, üzüm… Hepsi dans ediyor. Ama öyle boş dans değil. Patladıkça kazanç yazıyor, ekran pırıl pırıl oluyor. Dedim “Bu oyun adını hak ediyor.” Meyve var, eğlence var, para var. Daha ne olsun?
Bonus geldiğinde ekran cümbüşe dönüyor. Her yerde x2, x4, x16… Birbirine yapıştıkça çoğalıyorlar. O patlama efekti yok mu, sanki içimde konfetiler patlıyor.
Bu oyunun olayı çarpanlar. Normalde kazanç geldiğinde sevinirsin. Ama Fruit Party’de bir patlıyor, sonra üstüne bir daha. Kazanç geldiği anda çarpan üstüne çarpan… E haliyle içinden bir ses bağırıyor: “Hadi koçum, bir tur daha!”
Benim başıma geldi, unutmam. 1 TL’lik spin’de bir patladı, 128x çarpan! Ne oluyor dedim. Ekranda rakamlar koşuyor, müzik coşuyor. Slotter’da oynuyorum, ekran donsa moralim bozulur ama yok öyle bir şey. Tıkır tıkır çalışıyor. Ne eksik ne fazla.
Oyunda öyle bir tempo var ki, ekran her döndüğünde umut tazeleniyor. “Bu sefer olacak” hissi hiç gitmiyor. Ve bazen gerçekten oluyor.
Renkler cıvıl cıvıl. Ama öyle göz yoran cinsten değil. Tatlı pastel tonlar. Arka planda hafif bir müzik, o da meyve sepetiyle uyumlu. Görsel bir şölen gibi. Oynarken insanın içi açılıyor.
Fruit Party tam bir stres atma makinesi. Ama aynı zamanda da kazanç potansiyeli yüksek. O yüzden de insan ister istemez kaptırıyor. “Bir daha çevirsem ne olur ki?” diye diye bakmışsın bir saat geçmiş. Ama pişmanlık yok. Çünkü hem eğlenmiş oluyorsun hem de bazen cüzdan şişiyor.
Slotter’la bu oyunu oynamanın ayrı bi’ keyfi var. Çünkü ne zaman patlama olsa, animasyon geçişleri, ses efektleri… Hepsi dört dörtlük. Platform sağlam, oyun akıyor. Sen de arkana yaslanıp, keyfine bakıyorsun.
Fruit Party, sadece slot değil; bir nevi terapi. Kazandırırsa şahane, kazandırmazsa da surat astırmaz. Çünkü eğlence her halükârda seninle. O çileklerin arasında bazen gizli bir çarpan vardır ya… Hayat gibi işte. Ne zaman nereden geleceği belli olmaz.
Ve bazen, hayattaki en tatlı şeyler, ekrandaki birkaç meyveyle başlar.
Yine bi gün, içim sıkkın. Kafam dolu, dünya dönüyor ama sanki bana değil. Çay koydum,…
Şimdi bak... Oyunlara girmeden önce isimlerine çok takılmam ama bu “Caramel Hot” var ya, ismiyle…
Bugün moralim biraz bozuktu. Hani durduk yere içini bi şey kemirir ya, öyle bir hal.…
Bazı oyunlar vardır, görürsün ve dersin ki “bu beni çağırıyor.” Hah işte “Eye of Cleopatra”…
Yahu bazen kendini prenses gibi hissedersin ya da kral gibi... Hah işte Royal Secrets sana…
Juicy Fruits, geleceğe dair planım yok ama meyve kokulu bir kazanç hayalim var. Slotter’da Juicy…